24 Nisan 2012 Salı

TASARIMDA ALTIN ORAN



Modern mimarlığın öncülerinden Le Corbusier'nin 1928 yılında Pierre Jeanneret ve Charlotte Perriand ile birlikte tasarladığı Chaise Longue, nam-ı diğer LC-4 şezlongun karizması yıllar geçtikçe artıyor

“Sandalyeler mimari, kanepeler burjuvazidir.” İsviçre doğumlu Fransız vatandaşı mimar, kent planlamacısı, tasarımcı ve şair Le Corbusier'nin hangi bağlamda bu cümleyi kurduğunu kimse hatırlamıyor. Fakat her iki mobilyadan beklenen her şeyi karşılayan LC-4 şezlonga bakınca, bu cümlenin Le Corbusier tarafından modern mimari öncesi mobilya tasarımına çekilen ince ayarlardan biri olduğunu anlaşılıyor.
Kalabalık şehirler için işlevsel binalar ve hatta şehir planlamaları tasarlayan Le Corbusier'nin iç mimarlığa el atması 1928'i buluyor. Öncesinde tasarladığı yaşam alanları için sade hazır üretim mobilyalar kullanan Le Corbusier, tasarım stüdyosuna birçok projede birlikte çalıştığı kuzeni Pierre Jeanneret ve mimar Charlotte Perriand'i davet edince işler planlı bir şekilde değişiveriyor. Planlı çünkü mühendisliğe de hayran olan Corbusier, ancak sosyolojik ve tarihsel olduğu kadar psikolojik ve kültürel gözlemler yaptıktan sonra tasarım yapmaya başlıyor. Ona göre yaşam alanları içlerinde yaşadığımız makinelerdir. Bu yüzden her ayrıntı iyice düşünülmelidir.
Modern mimarinin birinci ilkesini olan işlevselliği mobilya tasarımının da asıl meselesi olması gerektiğini düşünen Le Corbusier'ye göre kullanıcı rahat etmedikten sonra herhangi bir normun önemi yok aslında. Eğer bir sandalyeye yerleştiğinizde sırtınız rahat etmeyecekse, bütün gün yorduğunuz bacaklarınızın oturduğunuzda bile ağrıyorsa, o sandalyeyi çöpe atabilirsiniz. Bir tasarım ikonu olarak, olası bir karmaşada ilk kurtarılması gereken tasarımlar arasında ön sıralara yerleştirebileceğimiz LC-4 şezlongun, sadeliğe ve işlevselliğe olan takıntısı sayesinde mimari ve tasarım dünyasını büyük arınma dönemine sokan Le Corbusier tarafından üretmesi bu yüzden bir sürpriz değil. Zaten birçok insan aynı fikirde: Chaise Longue şezlong Le corbusier'den başkası tarafından düşünülemezdi.
Chaise longue, bacakları rahatça uzatabileceğiniz uzun sandalye anlamına geliyor. Bu sandalye türü, 19. Yüzyıl’dan itibaren kullanılıyor aslında. Fakat bu formun Le Corbusier’nin dünyasındaki modern hali, tasarım alanında bir devrim niteliğinde. İnsan iskeletine göre tasarlanan şezlong, krom borular üzerine deri veya kürklü malzemeden gerilmesi sonucunda oluşmuş. Vücut şekline göre ayarlanabilen şezlongun, boynunuzu da düşünen bir minderi bulunuyor. Adeta bir tasarım ve mühendislik harikası olan LC-4 şezlongun estetik anlamda en büyük başarısı ise, her tarzdaki yaşam alanına uyum sağlaması.
LC-4 şezlongun başarısı, Le Corbusier’nin insan için tasarımlar yapan aklında saklı. 

 LC-4 şezlong, Cassina firması tarafından üretiliyor. Cassina firmasının ürünlerini Türkiye’de Mozaik’te bulabilirsiniz. www.cassina.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder